Haberler

Tohumlar Fidana ,Fidanlar Ağaca...

Orman haftası sebebiyle Senirkent Orman Müdürlüğü´nden gelen fidanlarımızı okulumuzun bahçesine çocuklarımızla diktik.Herkesin emeğine sağlık.

Devamı

+1 Farkla Aynıyız!

Down sendromu konusunda, toplumda farkındalık yaratmak amacıyla çeşitli etkinlikler düzenleniyor. Birleşmiş Milletler´in, 10 Kasım 2011 kararı ile 21 Mart tarihini resmi Dünya Down Sendromu Günü olarak tanımasının ardından dünya genelinde çeşitli etkinlikler bu genetik farklılığının daha da tanınmasına yardımcı oldu. Farkındalığın ´21 Mart´ gününde olmasının nedeni ise yine kendileri kadar özel… 21. kromozomlarının 2 tane yerine 3 tane olması takvimlerde 21 ve 3 rakamını özel kılıyor. Dünya genelinde 6 milyon, Türkiye´de ise rakamların kesin olmaması nedeniyle 100 bin civarı insanın bu genetik farklılığı taşıdığı tahmin ediliyor. Down Sendromu nedir? En basit tanımıyla Down Sendromu çocuğunuzun vücudundaki hücrelerin 46 yerine fazladan bir kromozoma, yani 47 kromozoma sahip olmasıdır. İnsan vücudunu oluşturan kromozomların 23 tanesi anneden , 23 tanesi ise babadan gelmektedir. Down Sendrom´unda 21. kromozom 2 değil 3 adet olmaktadır. Bunun sonucu olarak toplam kromozom sayısı 46 değil 47 olmaktadır.  Down Sendromu kendi içinde üçe ayrılıyor   Trizomi 21:  Bütün hücreler ekstra bir 21. kromozama sahiptir. Down sendromlu insanların % 94´ü bu gruptadır.Translokasyon: Ekstra 21. kromozom başka bir kromozoma bağlanır. Down sendromlu insanların %4´ü bu gruptadır.Mozaik: Hücrelerin bir kısmı ekstra bir 21. Kromozama sahiptir. Down sendromlu insanların % 2´si bu gruptadır. Down Sendromu, doğum öncesinde saptanabilir mi? Down Sendromu doğum öncesi tanı yöntemleri ile saptanabilmektedir. Ancak bu testler kendi içlerinde belirli riskleri de taşımaktadırlar. Down Sendromlularda ensede deri bolluğu fazla olduğu için Ultrasonda ensedeki şişliğe bakılır. Ancak kesin bir metot değildir. Üçlü Tarama ise anne kanından alınarak yapılıyor ve risk hesabı yapılmaktadır. Ancak %60 oranında tanımlayabilmekte %40 oranında atlayabilmektedir. Fakat unutulmamalıdır ki her test size %100 doğruluk oranı vermeyecektir. Down Sendromluların Fiziksel özellikleri Down Sendromlular´da görülen bazı fiziksel özellikler; Çekik küçük gözler, basık burun, kısa parmaklar, kıvrık serçe parmak, kalın ense, avuç içindeki tek çizgi, ayak baş parmağının diğer parmaklardan daha açık olmasıdır. Bu özelliklerin hepsi veya birkaçı görülebilir. Down Sendromlu bebekler istisnalar olmakla beraber yaşıtlarından daha yavaş büyürler. Zihinsel gelişimleri geriden gelmektedir. Bu gerilik, yaş büyüdükçe daha belirgin olarak gözükmekte, ama uygun eğitim programları ile Down Sendromlu çocuklar da pek çok başarıya imza atmakta ve toplum hayatı içinde anlamlı hayatlar kurabilmektedirler. Burada düzenli ve disiplinli bir eğitim programı ve bol tekrar en önemli faktördür. Down Sendromlu bireyler genel olarak yaşıtlarından daha kısa boylu olurlar ve metabolizmalarının yavaş çalışması nedeni ile doğru beslenme alışkanlığı edinmezlerse ileri yaşlarda kilo problemi yaşayabilirler.  

Devamı

Ağaçlar Çiçek Açtı.

Stajyer öğrencimizin uygulama gününde ilkbahar temasını işledik.Ağacımız çiçek açtı .

Devamı

Farklı Ama Aynı

2 Nisan, Birleşmiş Milletler tarafından otizm konusunda farkındalık yaratmak ve otizm ile ilgili sorunlara çözüm bulmak amacıyla “Dünya Otizm Farkındalık Günü” olarak ilan edilmiştir. 2 Nisan’da başlayan “Otizm Farkındalık Ayı” çerçevesinde dünyada otizmle ilgili araştırmaların teşvik edilmesi, bu konudaki farkındalığın artırılması ile erken teşhis ve tedavinin yaygınlaştırılması hedeflenmiştir. Otizm Spektrum Bozukluğu; belirtileri yaşamın ilk üç yılı içinde ortaya çıkan nörogelişimsel bir bozukluktur. Her coğrafyada ve her sosyoekonomik düzeyde görülebilmektedir. Erkeklerde kızlardan 3-4 kat daha fazla görüldüğü bilinmektedir. Otizmin sebebi halen bilinmemekle birlikte tıbbi araştırmalar genetik faktörler ile birlikte çevresel faktörlerin de rolü olabileceğini göstermektedir. Bir çocuğunda otizm olan ailenin diğer çocuğunda da otizm görülme oranı %4-10 arasındadır. Otizm ile ilgili yapılan pek çok araştırmada, değişkenlik göstermekle birlikte görülme sıklığının %1 civarında olduğu belirtilmektedir.  Önümüzdeki dönemde ülkemizde de Otizmin sıklığını ölçmeye yönelik epidemiyolojik çalışmaların yapılması planlanmaktadır.  Sessiz, içine kapanık, nasılsa konuşur gibi bazı yanlış inanışlar ya da toplum tarafından damgalanma kaygıları otizmli çocukların tanı ve tedavisinde gecikmelere yol açabilmektedir. Unutulmamalıdır ki Otizm, ne kadar erken yaşta tanınır ve uygun bir şekilde yönlendirilirse, tedavisinde o kadar olumlu sonuçlar alınan bir bozukluktur.  Otizm ismi aynı olsa bile her çocukta farklı belirtilerle görülebilir, her çocuğun klinik görünümü, tedavisi ve ilerleyişi aynı olmaz. En etkili tedavi yöntemi otizme yönelik özel eğitimdir. Otizmin tedavisine özel ilaç ya da aşı yoktur, ilaç tedavisi çoğunlukla otizme eşlik eden hırçınlık, aşırı hareketlilik, depresyon, yoğun takıntılar ve tekrarlayıcı hareketler için kullanılmaktadır. Dikkat edilmesi gerekir ki, güncel bilimsel verilere bakıldığında hiçbir alternatif tedavi yönteminin otizmi tedavi ettiğine dair kanıt bulunmamaktadır. Ancak aileler bu yöntemlere başvurarak ciddi maddi kayıplara uğrayabilmektedir. Bu yöntemlere yönelmeden önce mutlaka bir çocuk ve ergen ruh sağlığı uzmanından danışmanlık alınması gerekmektedir.

Devamı

Gelincik Tarlası

Güneşin yüzünü göstermesiyle resim kağıtlarımız da canlandı.Uçan Balonlardan gelincikler...

Devamı

Safari Hayvanları:Fil

Safari hayvanlarından fili uçan balonlar sınıfı öğrencilerimizden Hatice Rana Özer anlattı.Nerede yaşadıklarını,ne ile beslendiklerini ve özelliklerini arkadaşlarına anlatan Rana etkinliğimizi sanat etkinliği ile pekiştirdi.

Devamı

Senirkent Halk Kütüphanesindeyiz

Kütüphaneler haftası nedeni ile ilçemizin halk kütüphanesini ziyaret ettik.Çocuklarımıza kitap okumanın yararlarını ve kitap okumanın ne kadar önemli olduğunu vurguladık.Kütüphane çalışanlarımızın güler yüzleriyle karşılandık.Filmimizi izledik.Kütüphanede nasıl davranmamız gerektiğini öğrenerek okulumuza döndük.

Devamı

İnci Tanelerinde Deney Zamanı:Sirkeyle Yumurtanın Değişimi

Sert-yumuşak kavramını ,yumurtanın sirke ile reaksiyona girmeden önce ki sert haliyle deney sonrasında ki yumuşak halini gözlemleyerek öğrendik.

Devamı

Makarnaların Bahar Aşkı

Rengarenk boyadığımız makarnalarımızla ağacımızın çiçeklerini oluşturduk.Böylelikle ilkbahar çiçeklerimizi oluşturduk:)

Devamı

Su Yürür Mü?

Yürüyen renkler deneyimiz ile ana ve ara renkleri öğrendik.Peçetelerin renkler arasında ki geçişleri keyifle izledik:)

Devamı

Bozkır´ın Sesi:Neşet Ertaş

Geçmişten günümüze iz bırakan sanatçılarda Neşet Ertaş´ı okulumuza misafir ettik.Hafta boyunca türküleri okulumuzda çalarken,ruhunun güzelliğini çocuklarımıza anlatmaya çalıştık.İyi ki varsın Neşet Ertaş.

Devamı

Eski Oyunlarda Kulaktan Kulağa

Sınıfımızda Filiz Özdem´in yazdığı Kulaktan Kulağa kitabını okuduktan sonra bizde oynamaya karar verdik.Ortaya çıkan sonuçlardan büyük keyif aldık :)

Devamı

Mektup ne güzel iletişim aracı :)

Kitle iletişim araçlarını işlerken mektup yazmanın ne kadar güzel anlamlı bir araç olduğunu öğrendik.Sınıflarımızda hazırladığımız mektupları postahaneye giderek pullarımızı yapıştırdık ve ailelerimize gönderdik.Bize güleryüzlü davrandıkları için tüm postahane personeline teşekkür ederiz.

Devamı

Yaşlılarımızı bir gün değil her gün saygıyla anmayı öğreniyoruz.

18-24 Mart´ı kapsayan hafta yaşlılar haftası olarak bilinmektedir.Biz de bu haftayı ilçemizde bulunan huzurevimizi ziyaret ederek yaşadık.Miniklerimiz yaşlılarımızın ellerini öpüp sohbet ettiler.Sadece bu hafta da değil her zaman hatırlamak dileğiyle...

Devamı

Sularımızı İsraf Etmeyelim!

22 Mart Dünya Su Günü´nde çocuklarımız suyun önemi hakkında öğretmen ablalarının sunumunu izlediler.Su döngüsünü öğrenip suyu israf etmemek için neler yapılabileceği hakkında konuştuk.Sanat etkinliğimizi gerçekleştirdik ve su dramasını gerçekleştirerek keyifli vakit geçirdik.

Devamı